31 Temmuz 2010 Cumartesi

Tıp Sözlüğü - F

Sponsorlu Bağlantılar:

FALLOP TÜPLERİ: Her biri yaklaşık 10 ar cm. uzunluğunda, uterusun üst köşelerinden yumurtalıklara kadar uzanan iki borudur. Tuba uterina veya uterus tüpleri de denir.
FALLOT'S TETRALOGY: Kalbin doğumsal bir anomalisine verilen isim.
FALKS SEREBRİ: Beynin sağ ve sol yarı kürelerini birbirinden ayıran, orağa benzediği için bu isim verilen kalın zar.
FAMİLYAL: Irsi, kalıtsal, herediter.
FARİNKS: Yutak.
FASİAL SİNİR: Yüz siniri, yedinci kafa çifti.
FASİAL PARALİZİ: Yüz siniri felci, bu sinirin felcinde yüzün yarısı kısmen hareketsiz ve ifadesiz kalır. Santral ve Periferik olmak üzere iki türlü olur.
FAVİZM: Akdeniz ülkelerinde ve zencilerde daha sık rastlanan glikoz 6 fosfat dehidrogenaz (g-6pd) eksikliği glikoz metabolizmasında hayati önem taşıyan bir enziminin eksik olması veya yeterince aktif olamamasıdır.
FAT: Yağ.
FATAL: Öldürücü, ölümle sonuçlanan.
FEBRİL: Ateşli, hummalı.
FEKALİT: Barsakta bir kısım dışkının sertleşmesi sonucu oluşan dışkı taşı.
FEÇES: Dışkı.
FEMUR: Uyluk kemiği.
FERMENT: Bazı organların salgılarında bulunup kimyasal değişikliklere etki eden maddeler.
FERMENTASYON: Mayalanma.
FERRİTİN: Demir elementinin vücutta depo edilen şekli.
FERTİL: Gelişme yeteneği olan, doğurabilen.
FERTİLİTE: Doğurma yeteneği, verimlilik.
FETUS: Üçüncü gebelik ayı başından doğuma kadarki devre içinde ana rahmindeki canlıya verilen isim.
FETAL: Fetus'a ait.
FİBRİN: Kanın pıhtılaşmasına yarayan albumin cinsinden bir madde.
FİBRİNEMİ: Kanda fibrin bulunması.
FİBRİNÜRİ: İdrarda fidrin çıkması.
FİBROM: İyi huylu bağ dokusu uru.
FİBRO-SARKOM: Bağ dokusunun kötü huylu tümörü.
FİBRÖZ: Lif dokusu
FİBULA: Bacaktaki iki kemikten dış kısımda olanıdır. Üstte Tibia ile eklem yapar diz eklemi yapısına girmez, altta ise ayak bileği eklemine iştirak eder.
FİLARİA: Omurgalı canlıların kanında ve dokularında yaşayan kıl kurdu cinsi parazit.Elefantiazis denilen rahatsızlığa neden olur.
FKA (Fetal Kalp Aktivitesi) - Fetal Kalp Atımı: Ultrasonografi ile değerlendirilen bebeğin kalbinin çalışıp çalışmadığını belirtmek için kullanılan terim.
FMRT: Fonksiyonel manyetik rezonans tomografisi
FOTOTERAPİ (Işık Terapisi): Genel olarak yeni doğan sarılığı için kullanılmakla birlikte, dönemsel depresyon ve vücut saatini yeniden programlamak için de kullanılabilen bir tedavi türü. Kanda yükselen ve sarılığa neden olan bilirubin isimli maddeyi suda çözünebilir ve vücuttan kolayca atılabilir bir forma dönüştürür. böylece yenidoğan sarılıktan kurtulmuş olur.
FRENİK SİNİR: Nervus Frenicus. Göğüs boşluğu ile karın boşluğunu birbirinden ayıran diafragmanın sinirine verilen addır.